Kaleiçi, taş duvarları, eski evleri ve dar sokaklarıyla zamanın dışına taşan bir atmosfer sunuyordu. Yalnız gezmeye çıkan genç kadın, telefonunun GPS’i sapıttığında orada kaybolduğunu fark etti. Dönmeye çalışırken bir sokağın köşesinde, gölgede bir kadın oturuyordu. Renkli elbisesi, iri halka küpeleri ve rahat duruşuyla dikkat çekiyordu. Kadın göz göze gelince gülümsedi: “Ben Antalya Lezbiyen Escort Diana. Bazen kaybolmak, en doğru yöne çıkmanın ilk adımıdır.”
Diana’nın sesi yavaş ama güven doluydu. Turist olduğunu anlayınca ona yön tarif etmek yerine, birlikte yürümeyi önerdi. İki kadın, ara sokaklardan geçerek tekrar meydana doğru ilerlerken sohbet doğalca aktı. Diana’nın yaklaşımı yargısız ve açık yüreklilikle doluydu. O yalnızca bir Antalya Lezbiyen Escort değil; kadınlara duyarlı ve içten yaklaşmayı bilen, karşısındakini baskılamadan güven veren bir kadındı.
Birlikte içtikleri kahvenin ardından yaşanan yakınlık, kelimelerden çok bakışlarla kuruluyordu. Diana, temas etmeden önce sezerek hareket ediyor, karşısındaki kadının hislerini okuyordu. Onunla geçirilen anlarda, arzudan önce rıza ve rahatlık vardı. Temas başladığında kadın, hem fiziksel hem duygusal olarak daha önce hiç olmadığı kadar kendini güvende hissetti.
O gece bir otel odasında son bulmadı. Aslında yeni bir başlangıçtı bu. Diana, sadece bir bedeni değil; içinde taşıdığı karmaşayı da şefkatle sarmalayan bir kadın olmuştu.
Diana’yla geçireceğin gece, kaybolduğunu sandığın yerde kendini bulacağın bir temasa dönüşür. Onunla olmak, dokunmadan önce anlaşılmaktır.
